Çin'in başkenti Beijing, 10-11 Temmuz tarihlerinde Medeniyetler Arası Diyalog Bakanlar Toplantısı'na ev sahipliği yaptı. Toplantı ve bu kapsamda düzenlenen foruma katılan Türk heyeti arasında yer alan Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdem İlker Mutlu, Çin Medya Grubu muhabirine verdiği özel demeçte önemli değerlendirmelerde bulundu.
"Xi Jinping'in diplomatik modeli barış ve iş birliği odaklı"
Doç. Dr. Erdem İlker Mutlu, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'i son yüzyılın önemli devlet adamlarından biri olarak nitelendirerek, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) 18. Ulusal Kongresi sonrasında uluslararası ilişkilerde oluşturulan modelin özellikle 2023 itibarıyla, bölge ve komşu ülkelerde uygulamaya konulduğunu belirtti. Bu modelin temelini "dostluk", "samimiyet" ve "kapsayıcılık" kavramlarının oluşturduğunu vurguladı.
Mutlu, Xi Jinping'in bölge ülkeleri ve komşuluk ilişkilerinin dostça yürütülmesi gerektiği, uyuşmazlıkların ve devletlerin karşılıklı egemenlik alanları, doğal kaynakları, sınır bölgeleri ve diplomatik ilişkilerinde dostluk ilkesinin uygulanması gerektiği yönündeki yaklaşımının altını çizdi.
İkinci kavram olan "samimiyet"e değinen Mutlu, uluslararası ilişkilerde, özellikle komşuluk ve bölgesel ilişkilerde samimiyetin önemini vurguladı. Mutlu, "Dostluk ve iyi ilişkiler sadece diplomatik nezaketten ibaret olmamalıdır. Yine samimiyet her ortamda, farklı olaylar karşısında samimi duruşu bozmamayı gerektirir. Bugün devletlerin en büyük hatası bir gün dostluktan söz ederken, bir başka gün hemen çatışma diline ve davranışlarına geçebilmeleridir." ifadelerini kullandı.
"Kapsayıcılık, dışlayıcılığı engellemeyi hedefliyor"
Doç. Dr. Mutlu, üçüncü kavram olan "kapsayıcılık"ın içeriğinin çok tartışılsa da ana hatlarının gayet net olduğunu belirtti. Mutlu, uluslararası ilişkilerde daha kapsayıcı olmanın, bölge veya komşu devletlerden herhangi birini izole etmeden, ilişkilerin gelişmelerinden fayda sağlamakta daha kapsayıcı olunması anlamına geldiğini ifade etti. Bu noktanın çok önemli olduğunu belirten Mutlu, Medeniyetler Arası Diyalog Bakanlar Toplantısı'nın temel hedeflerinden birinin izolasyonu veya dışlayıcılığı engellemek olduğunu söyledi.
Xi'nin mesajındaki "Eşitlik" ve "Etkileşim" vurgusu
Dr. Mutlu, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in Medeniyetler Arası Diyalog Bakanlar Toplantısı'na gönderdiği mesajda yer alan "eşitlik" ve "etkileşim" kavramlarına da dikkat çekti. Xi'nin mesajındaki en can alıcı noktanın, "Tarih bize medeniyetlerin refaha kavuşmasının ve insanoğlunun ilerlemesinin, medeniyetler arasındaki iletişim ve etkileşimden ayrılamaz olduğunu gösteriyor." ifadesi olduğunu aktaran Mutlu, bu durumun Medeniyetler Arası Diyalog Girişimi'nin bir günde ortaya çıkmış bir proje olmadığını, ÇKP'nin uzun zamandır planladığı ve Çin tipi sosyalizmin insanlıkla paylaşmak istediği birikiminin eseri olduğunu dile getirdi.
Eski başbakanlar ve devlet başkanlarından destek
Mutlu, Japonya eski Başbakanı Yukio Hatoyama'nın konuşmasında sürekli bir kazan-kaybet düşüncesinin uluslararası ilişkilere hakim olmasının bugünkü çatışma ortamını yarattığını, bu nedenle de Medeniyetler Arası Diyalog Girişimi'nin çok önemli olduğunu belirttiğini ve Kuşak ve Yol İnisiyatifi'nin de değerinin altını çizdiğini aktardı.
Mutlu, Namibya eski Devlet Başkanı Nangolo Mbumba'nın karşılıklı saygı, anlayış ve güven ilişkisinin önemine değindiğini, Belçika eski Başbakanı Yves Leterme'nin ise karşılıklı anlayış ve iletişimin önündeki engellerin kaldırılmasının önemine vurgu yaptığını kaydetti.
Doç. Dr. Mutlu, tüm bu değerlendirmeleri bir araya getirerek, Medeniyetler Arası Diyalog Girişimi'nin 50'den fazla ülkeyi ve 200'den fazla projeyi içeren dev bir girişim olduğunu vurguladı.
Hibya Haber Ajansı