Nöbetçi Eczaneler
Gebze Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Teknopark İstanbul Genel Müdürü Abdurrahman Akyol, Teknopark İstanbul'un, Türk milli teknoloji hamlesi kapsamında büyüyen teknoloji ve savunma tematiğiyle ön planda olan ekosistemin en güçlü parçalarından bir tanesi olduğunu belirterek, “Teknopark İstanbul, bünyesinde savunma sanayinin önde gelen firmaları Aselsan, Roketsan, TUSAŞ gibi çok önemli kuruluşlarla birlikte Türkiye'nin göz bebeği bir teknoparktır“ dedi.
Teknopark İstanbul'un, Türkiye'nin gelişiminde önemli bir yeri olduğunu vurgulayan Akyol, “Teknopark İstanbul'un mevcudunda 500'e yakın firması, 10 binin üzerinde çalışanı, güçlü savunma ve farklı alanlardaki tematik şirketleriyle, Türkiye'nin en güçlü ekosistemlerinden bir tanesidir. Hala yüzde 35-40'lar civarında mevcudumuz olmakla birlikte 2030-2035 gibi tam kapasiteye ulaşacağımızı düşünüyoruz. Toplamda 40 bin personelle, çok güçlü bir lokasyonda, Türkiye'nin derin teknoloji merkezi, Ar-Ge'nin teknolojinin üstü olmayı hedefliyoruz“ diye ekledi.
Akyol, Teknopark İstanbul kapsamında faaliyet gösteren araştırma, geliştirme firmalarının odaklandığı alanlara ilişkin olarak, “Savunma ağırlıklı bir teknopark olmakla birlikte; biyoteknoloji, ileri malzemeler, sensör teknolojileri, denizcilik gibi çok farklı alanlarda Ar-Ge firmalarımız bulunuyor. Bunun yanı sıra, 200'ün üzerinde girişimcilerimizin bulunduğu Avrupa'nın en büyük girişimcilik merkezine sahibiz” dedi.
İnşaat ve altyapı anlamında Türkiye'nin en güçlü merkezlerinden birisi olduklarının aktaran Akyol, “Türkiye'de LEED Sertifikası bina sahip ender yerlerden bir tanesiyiz. Aynı zamanda da altyapısı galerilerle döşenmiş, özel korunan ve altyapı olarak çok güçlü ve çevreye duyarlı bir merkez olarak Türkiye'nin bence bu alanda da liderliğini üstleniyoruz” diye konuştu.
Teknopark İstanbul'un gençlere, girişimcilere büyük fırsatlar sağlayan bir yer olduğunun altını çizen Akyol, “Bu anlamda güçlü ve Avrupa'nın en büyük girişimcilik merkezine sahibiz" dedi ve ekledi:
"Burada uçtan uca bir destek mekanizmasıyla girişimcilerimizi buluşturuyoruz. Girişte en başta proje eğitimleriyle başlayıp finans, pazarlama, satış pazarlama, uluslararasılaşma, ticaretleşme ve patent destekleriyle Teknopark'ımızın sınırsız desteğini girişimcilerimize sunmuş oluyoruz. Aynı zamanda da mentor-menti eşleşmesiyle güçlü firmalarımızla yeni girişimcilerimizi eşleştirip, kariyer yolculuklarında önlerine çıkacak problemleri baştan çözmeleri ya da kolaylaştırma için bir fırsat sunmuş oluyoruz.”
Teknopark kavramının dünyaya pazarlanması bazında Suriye – Suudi Arabistan gibi farklı ülkelerde temsilcilik açmayı hedeflediklerine dikkat çekerek, “Bununla ilgili çok ciddi talepler var. Biz de bu Teknopark'ta elde ettiğimiz büyük tecrübeyi dünyanın farklı lokasyonlarında uygulamak istiyoruz. Bu anlamda Türki Cumhuriyeti'yle de önümüzdeki süreçlerde iş yapmak hedeflerimiz arasında” dedi.
Teknopark İstanbul'da tüm vakıf şirketlerinin Ar-Ge merkezlerinin yer aldığını belirten Abdurrahman Akyol, “Türkiye'de üretilmeyen ya da Ar-Ge anlamında en güçlü ürünlerin ve en yeni ürünlerin ürettiği bir merkeziz. Denizcilik anlamında Sonar Denizcilik Firmamız burada kuruldu ve bugün itibariyle Türkiye'nin radarlarını üretiyor. Aynı zamanda yine Kaşif Robotla birlikte denizcilik anlamında Türkiye'nin doğal gaz çıkartımında robot üretiyor. Savunma Sanayiindeki tüm teknolojik gelişmeleri yakından takip ettiğimiz bir merkez olma konumdayız” dedi.
Türkiye'nin son dört yıldır patent üreten Teknopark olarak lider konumda yer aldığını söyleyen Akyol, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tüm yerli firmalarımıza patent desteği bu anlamda sürüyoruz. Aynı zamanda kampüsümüzde bugüne kadar 3 bin 500'ün üzerinde milli proje başarı ile tamamlanmış bulunmakta. Mevcut firmalarımızla birlikte 750 milyon doların üstünde bir ihracat bugüne kadar gerçekleştirdik. Son yıllarda unicorn kavramının Teknopark İstanbul'da Türkiye'de örnek bulduğu Türkcon kavramıyla ilgili yapılan çalışmada bünyemizde yer alan 5 firmamız, Turkcon'a aday gösterildi. Bu da bizim başarılı yolda adımlarla yürüdüğümüzün en büyük göstergesi olduğunu düşünüyorum.”
Hibya Haber Ajansı