Ana Sayfa Arama Galeri Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Başkaları ne yaparsa yapsın biz inadına kardeşliği savunacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle: "Bugün burada partimizin

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

"Bugün burada partimizin eğitim öğretim vizyonunun yeni bir hamlesinin teşkilat akademisinin açılışı vesilesiyle bir aradayız.

Konuşmamın hemen başında merkez üssü Konya Kulu olan ve Ankara'da da hissettiğimiz 5,2 büyüklüğündeki depremden dolayı geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Bugün burada partimizin eğitim öğretim vizyonunun yeni bir hamlesinin, Teşkilat Akademisi'nin açılışı vesilesiyle bir aradayız. Bu önemli programa öncülük eden AK Parti Genel Merkez Ar-Ge ve Eğitim Başkanlığımızı tebrik ediyorum. Teşkilat Akademisi'ni partimizin omurgasını güçlendirmeyi amaçlayan çok önemli, kıymetli ve değeri ileride daha iyi anlaşılacak stratejik bir adım olarak değerlendiriyorum.

Bu programı sadece eğitim vermek için değil, dava şuurunu pekiştirmek, siyasal bilinci geliştirmek, AK Parti'nin temsilcisi olduğu vizyonu her bir kardeşimizin yüreğine nakşetmek için başlatıyoruz. AK Parti Sürekli Eğitim Merkezi (AKSEM) Türkiye yüzyılının mimarlığını üstlenecek kadroları yetiştirecek bir vizyon çalışmasıdır.

Teşkilat Akademisi, Akademi Genç, Akademi Kadın, Yerel Yönetimler Akademisi, Danışman Akademisi, Yurt Dışı Siyaset Akademisi, Medya Akademisi, Siyaset Akademisi ve daha niceleriyle sadece bir siyasi eğitim süreci değil, aynı zamanda bu ülkenin yarınlarını şekillendirecek bir liderlik mektebi oluşturuyoruz.

İnşallah bu çalışmalarla il başkanlarımız, ilçe yönetimlerimizle birlikte mahalle temsilciliklerimizden kadın ve gençlik kollarımıza, teşkilatın kılcal damarlarına kadar ulaşacağız.

Yaklaşık 300 bin teşkilat mensubumuz bu eğitim sürecinden bilginin yanı sıra yüksek bir şuurla, özgüvenle ve mücadele azmiyle çıkacak. Çünkü biz her yol arkadaşımızı sadece bir teşkilat mensubu değil, aynı zamanda bu büyük davanın birer neferi, sancaktarı, akıncısı olarak da görüyoruz.

Rabbim bizleri millete, memlekete, ümmete ve tüm insanlığa hizmet yolundan ayırmasın diyorum. Teşkilat Akademimize emek veren, katkı sunan, destek olan herkese, tüm eğitimcilerimize şimdiden teşekkür ediyorum.

Kıymetli yol arkadaşlarım, bakın biz siyaset sahnesine öylesine çıkmış, tesadüfen çıkmış bir kadro, öyle bir teşkilat asla değiliz. Bizi bir araya getiren, bize yolu birlikte yürüten ortak bir anlayışımız, ortak hedeflerimiz ama her şeyden öte ortak bir davamız var. 

Biz AK Parti'nin tabelasını asınca siyaset sahnesine çıkmadık. AK Parti'den önce de vardık. Bizim için tarih AK Parti ile başlamadı, bizim için tarih 100 yıl önce, 200 yıl önce başlamadı. Şu salondaki kadro Malazgirt Meydanı'nda Alparslan'ın ordusundaki her bir neferin göğsündeki umuda sahiptir. 

Şu salondaki kadro İstanbul Surları önünde, Cihan Padişahı Fatih Sultan Mehmet ile aynı heyecana, inşallah aynı imana sahip yürekli bir kadrodur. 

Şu salondaki kadro Çanakkale siperlerinde vatanı uğruna canını vermek için adeta yarışan kahramanlarla aynı cesarete, aynı fedakarlığa sahip adanmış bir kadrodur. İşte bu kadro İstiklal Savaşı'nda bayrağı için, bağımsızlığı için en öne atılan dedelerimizle aynı dava şuuruna sahip bir kadrodur.

Bunun için her fırsatta AK Parti olarak kökü mazide olan atiyiz diyorum. Çünkü biz nereden geldiğini bilen, ne olduğumuzu bilen, nereye gittiğimizi gayet iyi bilen bir kadroyuz.

Bizim muhalefetten en önemli farkımız budur, bizim hikayemiz, AK Parti'nin hikayesi işte budur. Her biriniz AK Parti teşkilatının bir üyesi, bir yöneticisi olmanın yanında Türkiye'nin her köşesini can siperane tutan bir uç beyisiniz.

Hem gaza ruhunu taşıyan nefer hem de gönülleri mamur etme aşkıyla yanıp tutuşan birer dervişsiniz. Dervişlik öyle ucuz değil. Dervişlik olaydı tac ile hırka biz dahi alırdık 30'a 40'a. Şunu buradaki her bir arkadaşımın çok iyi bilmesini isterim.

Biz hem Türkiye'yi inşa etmek hem de kalpleri inşa etmek için bu yola revan olduk. Bizim davamız büyük, misyonumuz büyük. Bizim derdimiz de büyük. Bakın, bu yol meşakkatli bir yol, bu yol kutlu olduğu kadar zorlu bir yol, bu yol aşk ister, heyecan ister, gayret ister, gece gündüz millet için çabalama ister, yanıp tutuşma ister.

Kardeşlerim, biz yanacağız ki çevremiz aydınlanacak. Biz bu yola başkaları gibi çıkar için, rant için, rütbe için, makam için, mevki için de çıkmadık. Biz bu yola millet uğruna, vatan uğruna yanmak için çıktık. Şimdi bizim teşkilatımızın her bir mensubu şöyle bir şuurda olacak.

Biz önce büyük bir milletin mensuplarıyız. Sonra büyük bir teşkilatın mensuplarıyız. Her birimizde hem bu şuur olacak hem de bunun getirdiği özgüven olacak.

Biz özgüvenli olacağız ki çevremiz de ülkemiz de özgüvenli olsun. Size bakanlar sizden cesaret alacak. Size bakanlar sizden umut devşirecek. Size bakanlar sizden heyecan alacak, sizden hayat alacak.

Dünya yıkılsa, tarumar olsa sizdeki ruh, sizdeki umut, heyecan, cesaret ve fikir dimdik ayakta kalacak. Her birinizden bu şuurla, bu hassasiyetle omuzlarınızda taşıdığınız ağır yükün bilinciyle hareket etmenizi bekliyorum. Sizlerle Türkiye yüzyılı ülküsüne giden zorlu mücadelede yol ve dava arkadaşlığı yapmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum.

Bu topraklardaki bin yıllık tarihimiz bize şu hakikati apaçık göstermiştir. Tüm insanlığın göz bebeği olan bu stratejik coğrafyada Türk, Kürt ve Arap birlikte var olmuş, birlikte savaşmış, galibiyeti de mağlubiyeti de hep birlikte yaşamıştır. Coğrafya ve tarih Türk, Kürt ve Arap'ı çözülmez, dağılmaz şekilde birbirine sıkıca bağlamıştır. 

Bakın, Malazgirt Zaferi'nin 953. yıl dönümünde de ifade ettim. Malazgirt, Türk, Kürt, Arap'ın ortak zaferidir. Çaldıran, Türk, Kürt, Arap'ın ortak zaferidir. Ridaniye, Kudüs'ün fethi, İstanbul'un fethi, daha nicesi ortak zaferimizdir. Biz bu coğrafyada ittifak yapınca büyüdük, güçlendik, cihana hükmettik. Ancak dağılınca hep beraber fetreti yaşadık. Birbirimize düştüğümüzde zayıfladık, geriledik. Çok büyük acılar yaşadık.

Dikkat edin, bunu hasımlarımız çok iyi biliyor. Bunu emperyalistler gayet iyi biliyor. Böl, parçala, yönet. Asırlardır bu kirli oyunu oynamayı çok ama çok iyi biliyorlar. Onun için aramıza cetvelle çizer gibi sınırlar çizdiler. Onun için aramıza nifak soktular, fitne soktular. 

Bizi birbirimizden uzaklaştırmak, koparmak için uğraştılar. Bizi birbirimize düşman etmek için ellerinden geleni yaptılar. Bizim farkında olmadıklarımızın onlar farkında. Onlar çok iyi biliyor ki Türk, Kürt, Arap birlikte hareket ederlerse büyük güç olurlar. Bölgeye barış gelir, huzur gelir, refah gelir ve işte bunu engellemek için her yola başvuruyorlar.

Kardeşlerim, maalesef zaman zaman kurdukları tuzaklarda başarılı da oldular. Yaşanan onca acıya, oluk oluk akan onca kana rağmen bizi birbirimizden ayırmak isteyenlerin oyununa gelenler, tuzağına düşenler oldu. 

Bugün dahi aldananların, bugün bile basireti bağlananların, gözünü nefret ve kin bürüyenlerin olduğunu görüyoruz. Kardeşliğimize pusu kurmaya ısrarla devam ediyorlar. Birlikteliğimize, dayanışmamıza engel olmak için her yolu deniyorlar. Kimileri ihanetle, kimileri cehaletle bu ayrışmayı körüklüyor. Biz bu tuzağa düşmeyeceğiz. Biz bu oyunlara asla gelmeyeceğiz.

Şunu hiçbir zaman unutmayacağız. Kürdü Türk'ten ayırırsan yalnız kalır ve yutarlar. Türkü Kürt'ten ayırırsan, Arap'tan ayırırsan yalnız kalır, zayıflar. Onun için içeride de dışarıda da ayrıştıran, uzaklaştıran, kutuplaştıran, bölen, parçalayan değil, birleştiren olacağız. Başkaları ne yaparsa yapsın biz inadına kardeşliği savunacağız.

Şimdi değerli kardeşlerim, bölücü terör örgütü geçtiğimiz günlerde artık kendisini feshedeceğini ve silah bırakacağını açıkladı. 

Bunu milletimizin başına musallat olan 40 yıllık bir musibetten ilanihaye kurtulma ve bölgemizin kalıcı huzura kavuşması adına müspet karşıladık. Silah bırakma ve fesih sürecinin Milli İstihbarat Teşkilatımız ve güvenlik birimlerimiz tarafından titizlikle izleneceğini ifade ettik.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin pozisyonu son derece nettir. Biz terörü, şiddeti, silahı tamamen terk edene suhuletle yaklaşırız. Ama yanlışta ısrar edenle de mücadeleden bir milim geri adım atmayız. Tarihiyle, kültürüyle, zaferleriyle binlerce yıllık köklü tecrübesiyle hareket eden bir millet, bir devlet meseleye nasıl bakarsa biz de meseleye aynen öyle bakıyoruz. 

86 milyonun sorumluluğunu taşıdığımızın ciddiyetiyle hareket ediyoruz. Unutmayın, bin düşünüp bir söylüyoruz. Ayaklarımızı yere sağlam basıyoruz. Her meseleyi en ince detayına kadar analiz ediyor, istişare ediyoruz.

İlgili kurumlarımızla, tecrübeli arkadaşlarımızla her konuyu, hiçbir boşluk bırakmadan, hiçbir ihtimali göz ardı etmeden çok kapsamlı bir şekilde düzenli olarak değerlendiriyoruz. 

Cumhur İttifakı ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi ile sıkı koordinasyon, çok yakın iş birliği ve eş güdüm halindeyiz. Temkinliyiz, tedbirliyiz, sabırlıyız ama aynı zamanda iyimseriz, umutluyuz. Milletimizi on binlerce canını, trilyonlarca dolarlık kaynağını yutan 40 yıllık terör girdabından tamamen çıkarmakta kararlıyız.

Kardeşlerim, kimsenin kaygısı, endişesi olmasın. Kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye Cumhuriyeti Devleti gündemine hakimdir. AK Parti ve Cumhur İttifakı meselenin idrakindedir. Biz 22 yıldır neredeysek bugün de oradayız, aynı yerdeyiz. Üstelik bugün Allah'a hamdolsun her bakımdan çok daha güçlüyüz. Ne Irak'ta ne de Suriye'de, sınırımızda terör örgütlerine tahammülümüz hiçbir zaman olmadı. Bundan sonra hiç olmayacak.

Şunu artık herkes görmelidir. Bölgemizde terör kullanım süresi bitmiştir. Yabancı aktörlere bel bağlama dönemi kapanmıştır. Dünyamız kabuk değiştirmekte, eski nizam çatırdamakta, coğrafyamızda ise merkezinde Türkiye'nin yer aldığı yepyeni bir denklem kurulmaktadır. 

İşte bugün Ukrayna Devlet Başkanı Sayın Zelenski'yi ve heyetini Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde ağırladık. Rusya-Ukrayna Savaşı'na adil bir barışla son verme çabalarını konuştuk. Dün Sayın Trump, Sayın Muhammed bin Selman ve Sayın Ahmet Şara ile dörtlü bir telekonferans görüşmesi gerçekleştirdik.

Sadece son beş günde Sayın Putin, Sayın Macron ve Sayın Meloni ile telefon görüşmelerimiz oldu. Yarın Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesine katılmak üzere Sayın Edi Rama'nın davetiyle Arnavutluğa gidiyoruz. Türkiye kutup başı olarak yeni dönemde hak ettiği konuma hızla geliyor.

Evet, Türkiye'nin ufku açılıyor. Türkiye'nin önü aydınlanıyor. Türkiye'nin yıldızı giderek daha çok parlıyor. Türkiye artık diplomaside, ekonomide, ticarette, turizmde ve diğer alanlarda artık unutmayın yeni bir ligde mücadele ediyor. Şunu da büyük gururla ifade etmek isterim ki terörsüz Türkiye ile inşallah en büyük eserimizi inşa ediyoruz. Bugüne kadar her ne yaptıysak işte bu salonda bulunan, bulunmayan geniş AK Parti ailesiyle yaptık. Bundan sonra da yine birlikte yapacağız.

15 Temmuz gecesi meydanlarda kurulan Cumhur İttifakı ile ülkemize daha nice başarılar, nice zaferler yaşatacağız. Şehirlerinize döndüğünüzde cadde cadde, sokak sokak, ev ev her bir vatandaşımıza ulaşacak ve şunu söyleyeceksiniz: Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Devlet Bahçeli birlikte arkalarında aziz bir teşkilatla her ne yapıyorlarsa bu millet için, bu devlet için, geleceğimiz için, huzurumuz için, refahımız için yapıyorlar diyeceksiniz. Bu ülkenin aleyhine olacak her girişimin önünde en başta Recep Tayyip Erdoğan durur, en başta Sayın Devlet Bahçeli durur diyeceksiniz. Kimsenin zihninde şüphe, soru işareti, kaygı kalmayacak şekilde terörsüz Türkiye'yi vatandaşlarımıza hep birlikte anlatacağız.

Bizim ve yetkili arkadaşlarımızın çizdiği çerçevede ne için uğraştığımızı, gecemizi gündüzümüze niçin kattığımızı insanımıza izah edeceksiniz. Yapıcı üslubu hiçbir zaman terk etmeyecek ama hadsizlikler, kışkırtmalar, toplumu rencide ve tedirgin eden sorumsuz açıklamalar karşısında da milletimizin hakkını, hukukunu koruyacaksınız.

Terör meselesini tamamen geride bıraktıktan sonra inşallah Türkiye bambaşka bir Türkiye olacak. O zaman huzur daha da artacak. O zaman kardeşlik daha da perçinlenecek. O zaman kalkınma daha da hızlanacak. O zaman demokrasi daha da güçlenecek. Yarım asırdır Türkiye'nin ayağına vurulmuş bir prangayı söküp atacağız. İnşallah menzile daha güçlü ilerleyeceğiz.

Her birinizin bu şuurla, bu inançla hareket edip milletimizi bilgilendirmenizi sizlerden rica ediyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Gayretleriniz için her birinize şimdiden teşekkür ediyorum. Teşkilat Akademimizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyor, Allah'a emanet ediyorum. Kalın sağlıcakla."

Hibya Haber Ajansı