Ana Sayfa Arama Galeri Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

DEVA Partili Ekmen’den Alevileri rahatsız eden söylemlere tepki

Terörsüz Türkiye girişiminin gerekçesi içeriyi tahkim etmek iken, Şah İsmail

Terörsüz Türkiye girişiminin gerekçesi içeriyi tahkim etmek iken, Şah İsmail ve Yavuz Selim arasındaki tarihi kıyaslamaları ve anlatıların gündeme taşınmasını eleştiren Ekmen, “Bu tür söylemler, Türkiye’nin ortak değerleri üzerinde derin yaralar açacak ve toplumun huzurunu zedeleyecektir. Tarihsel çatışmaları bugüne taşımak, etnik, dini ve mezhebi temelde bir kutuplaşma yaratmak sadece geçmişin acılarını yeniden canlandırmakla kalmaz, aynı zamanda toplumun barış içinde yaşama arzusuna da zarar verir. Türkiye’nin ihtiyacı olan; etnik, dini veya mezhebi bir güç birliğinden ziyade tüm vatandaşlarını eşit haklar ve yükümlülükler temelinde kuşatan bir anlayıştır. Toplumun farklı kesimlerinin hakları güvence altına alındığında, ülke daha güçlü ve dayanıklı olacaktır. Bu tür kıyasların Alevi toplumu açısından geçmişte yaşanmış travmaların yeniden hatırlatılması ve aidiyet duygusunun zedelenmesi riskini de taşıdığı unutulmamalıdır” vurgusu yaptı.

Cumhurbaşkanı’nın ve Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un söylemlerini eleştiren Ekmen, “Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un ‘Anadolu topraklarını baştan aşağı zulümle inleten Şah İsmail'e karşı Yavuz Sultan Selim ile İdris-i Bitlisi'nin yapmış olduğu bir büyük ittifaktır. 1514'te Çaldıran'da o ittifakımız Anadolu'daki Müslüman toplulukların başının daha dik bir şekilde dolaşmasına, esenlik ve birlik içerisinde birlikte var olmasını sağlamıştır’ söylemlerine Alevi dernek ve federasyonlardan tepki gelmiştir. Bugün bize düşen, tarihsel yaraları kaşımak değil; bu farklılıklarımızla bir arada nasıl daha adil, daha eşit ve daha huzurlu bir Türkiye kuracağımızı konuşmaktır. Her türlü ayrıştırıcı söylemi reddediyor; tüm inançların, kimliklerin ve kültürlerin eşit yurttaşlık temelinde onurla yaşadığı bir Türkiye’yi savunuyoruz” açıklamasında bulundu.

Ekmen, “Alevi vatandaşlarımızın duygu dünyasını görmezden gelen ve tarihsel anlatılarla şekillendirilen söylemler, devlet sorumluluğuyla bağdaşmamaktadır. Devletin, her bir vatandaşının kimliğine, inancına ve kültürüne saygı göstermesi gerektiği unutulmamalıdır. Bu tür söylemler, yalnızca Alevi vatandaşlarımızı değil, tüm toplumu kutuplaştırarak toplumsal barışı zedeler. Alevi vatandaşlarımızda, sürecin bir Sünni ittifakı ile sonuçlanacağı ve bunun siyasi sonuçlarının onlara zarar vereceği hissi yaratacak söylemler, sürecin başarısına ve toplumsal huzura büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bu tür söylemler, yalnızca siyasi bir süreç değil, toplumsal birlikteliği de hedef alan bir ihanettir. Bundan dolayı herkesi, ülkemizin birliğine zarar verecek söylemlerden kaçınmaya ve toplumun her kesimini kapsayan, birleştirici bir dil kullanmaya davet ediyoruz. Türkiye, tüm vatandaşlarının eşit haklar ve özgürlükler temelinde bir arada yaşaması gereken bir ülkedir. Bu çerçevede, siyasal karar alıcıların ve süreci yöneten aktörlerin, yürütülen süreci belirli bir inanç grubunun merkezinde kurgulayan veya toplumsal çoğulculuğu gölgede bırakacak şekilde yorumlayan söylemlerden uzak durmaları elzemdir. Geleceği hep birlikte inşa etme sorumluluğuyla hareket edilmelidir” dedi.

Hibya Haber Ajansı