Ana Sayfa Arama Galeri Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Tantekin: Dicle Baraj Gölü Havza Koruma Planı sadece bir tavsiye belgesi değil

Diyarbakır’ın içme suyu ihtiyacını büyük ölçüde karşılayan Dicle Baraj Gölü,

Diyarbakır’ın içme suyu ihtiyacını büyük ölçüde karşılayan Dicle Baraj Gölü, 14 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe giren “Havza Koruma Planı” ile koruma altına alındı. Plan, toplam 634 kilometrekarelik bir alanı kapsıyor.

Söz konusu alan Eğil ve Dicle ilçeleriyle birlikte 53 mahalle ve 65 mezrayı içine alıyor. Planın hazırlık sürecinde DİSKİ Genel Müdürlüğü, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve ilgili kuruluşlar görev aldı.

Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi (DİSKİ) Genel Müdürlüğü Su Tesisleri Daire Başkanlığı Su Sağlığı ve Havza Koruma Şube Müdürü Gülcan Yalçın Tantekin, Diyarbakır kent merkezinin yüzde 93 içme suyu ihtiyacını karşılayan Dicle Baraj Gölü’nün korunması için hazırlanan ve 2024 yılı Ağustos ayı uygulamaya alınan Dicle Baraj Gölü Havza Koruma Planı’na dair konuştu.

Dicle Baraj Gölü Havza Koruma Planı’nın, 2017 tarihli ve halen yürürlükte olan “İçme ve Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair Yönetmelik” esas alınarak hazırlandığını belirten Tantekin, şunları söyledi:

“Bu nedenle plan, sadece bir tavsiye belgesi değil; kamu kurumları, yerel yönetimler ve ilgili özel sektör kuruluşları açısından bağlayıcı bir yasal düzenlemedir. Plan; imar uygulamaları, yapı ruhsatı verilmesi, tarımsal faaliyet izinleri ve altyapı yatırımları gibi birçok alanda öncelikli referans belge olarak dikkate alınmak zorundadır. Yargı süreçlerinde de bu plana atıf yapılmakta; özellikle çevre ve yapılaşmaya dair açılan davalarda plan hükümleri mahkeme kararlarına yön vermektedir. Dolayısıyla planın uygulanması yalnızca çevresel bir sorumluluk değil, aynı zamanda hukuki bir zorunluluktur.”

Tantekin, Dicle Baraj Gölü Havza Koruma Planı’nın, yurttaşların yaşamını doğrudan kısıtlayan değil, doğal kaynaklarla uyumlu ve sürdürülebilir bir yaşam düzeni kurmayı amaçlayan bir plan olduğunu vurguladı.

Hibya Haber Ajansı